Eğer günün birinde ağlaman gerekirse, başını dik tut ki: Gözyaşların seni ağlatan kişi kadar alçalmasın.
Kendi içimin patronuyum şimdilerde, yüreğime seni kazıyan köleler çalıştırıyorum içimde!
Sus yüreğim sus! Haykırışlarını duyan da yok anlayan da. Ya varmıyor sesin ona ya da duyması gerekenin kulakları kapalı sana.
Serseriyim sokaklar evim, serseriyim adam gibi severim. Bana bir adım gelene ben on adım giderim. Dinle cici kız dinle! Zannedersin ki serseriler ağlamaz.
Bugün halledemediğimiz bir sorunun nedeni, dün onu doğru yapmak için zaman ayırmamış olmamızdır.
Bizde sabah olmaz, bizde güneş doğmaz. Biz isyankarız kızım, bizle dost olunmaz.
Biz kimleriz diye sorma, biz hayata bosvermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz.
Tatlı dilin benim olsun. Sensiz geçen yüzyıl değil seninle geçen bir gün benim olsun sevgilim.
Toplumda hep itiliriz. Sanmayın ki biz buna meyilliyiz. Biz sadece sevdiklerimizin eseriyiz.
Madem ayrılığa hüküm giymiş bu yürek; o zaman ölmek için yaşamak gerek.
Bazı yıkılışılar daha parlak kalkınışların teşvikçisidir.
Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Asla birilerinin umudunu kırma. Belki de sahip oldukları tek şey odur.
Ayrılık, sevdanın merhemi olduğu gibi, öfkeyi de, kini de azaltır.
Sevgime ihanet eden sevgiliyi kurşuna dizerken titrerse elim, o titreyen ellerimi kesmezsem namerdim.
Sen bir çiçek kadar narin, sen bir gül kadar güzelsin. Ama bir diken gibi acıtıyorsun beni.