Senin Yaptığın atar, benim hayatıma renk katar!
Sildim hayatımdaki malları, artık önümüzdeki kolilere bakıcaz.
Tipinizin gideri var ama karakterinizin ederi yok!
Lafa gelince fena esersiniz, icraata gelince pamuk şekersiniz!
Seni küçükken üç kere havaya atıp, iki kere mi tuttular? Nereden geliyor bu salaklığın anlamıyorum ki!
Geçmişimi çöpe attım. Karıştırın özentiler…
Bana hava atacam diye kendini fazla kasma, damarındaki kanın bile bana hasta.
Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.
Ben tükürdüğümü yalasaydım şu anda yanımda çok köpek olurdu.
Varsa atarım, cezamı yatarım. Ne alayına giderim ne de kralına. Alayı da ayağıma gelsin kralı da.
Kırdım diyorsun zincirlerimi. Evet, köpekte çeker koparır zincirini, kaçar gider ama halkalarını hep boynunda taşır.
Ve bir gün kalem diyecek ki, bu kadar yazdığın yeter! Çiz gitsin!
Diyorlar ki o kadar sözü nasıl yazıyorsun? Diyorum ki o kadar vefasız var ki... Etrafta, hepsine bir cümle yaz, şair olursun.
Karakter para ile satılsaydı, bazı insanlara hediye olarak alırdım.
Artık yokluğun hiçbir şey ifade etmiyor. Şimdi varlığın kimi meşgul ederse etsin!
Kendini bana pahalıya satma! Ucuza gittiğin günleri de bilirim.
Her insan huzur verir… Kimileri gelince, kimileri gidince.
Her ne kadar kabadayılıkta gözüm olmasa da, dalımı kıranın ağacını kökten sökmesini iyi bilirim.
Kötü günümde yanımda olmayanlar, iyi günümde yanımda olabilirler. Gelin bakın nasıl eğleniyoruz.
Küfür edebileceğim bir sürü insan var ama yine favorim sensin.
Bitiremediğim cümleler gibisin, anlamı çok ama söylemeye değmeyen...
Sizin oynadığınız filmler vizyondan kalktı, benim tozlu raflarımda sergileniyor.
Hayatta geri vites yok ki, fren olsun. Sadece ortama girerken gaz kesmeden vites düşür ki; viraj da şeklin olsun.
Biraz insan ol diyeceğim ama, seni de zor durumda bırakmak istemiyorum.
Kara yolunda ilerlerken nasıl 'kavşaklar' varsa, insan hayatında ilerlerken de öyle 'yavşaklar' var!
Küfür benim ağzıma yakışmıyor olabilir ama beni kızdıranların üzerinde çok şık duruyor!
Ya benim yanıma geldiğin gün gibi olursun ya da geldiğin gün gibi kaybolursun.
Senin marka olduğun yerde etiketi ben koyarım.
Çevremde çok insan olmasına gerek yok. Çevremdekiler insan olsun yeter.
Kendini bulunmaz hint kumaşı sanan arkadaş! Sizi, bizim buralarda toz bezi niyetine kullanıyorlar. Haberin olsun.
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Alttan aldık yeteri kadar, bundan sonra herkes ederi kadar!
Dalgasız denize herkes kaptan!
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Unutma! Bu gün hayat veren su, yarın seni bile boğabilir.
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır. İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
Kralına yol veren soytarısını mı düşünecek?
Sana git diyemem ama kal demek de gelmiyor içimden.
Senin şimdiye dek yaptığın en iyi şey, kaybetmek.
Takma masumiyet maskeni ben bu yalanlara kanmam.
Yüreklerde ünlem akıllarda soru işaretiyim, anlayana çok anlamayana az gelirim.
Paşalar gibi gelip karşılandığın yüreğimden, soytarı gibi gitmek senin seçimindi.
Kaçıranlar ve tekrar yaşamak isteyenler için gelmedik bu dünyaya, zamanında kıymet bilmeyene ne tekrarımız olur nede özetimiz.
Peşimden koşan çok diye sevinme. İktisat der ki; Fiyat düşünce talep artar.
Reçetene 'YOL' yazıyorum. Aksatmadan her gün al…
Biz ne ateşler gördük suyu görünce korkan, rüzgarı görünce cesaret alan, her ikisi de gidince kendi kendine sönen!
Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım. Bırakanı da bir daha asla ‘adam’ yerine koymadım!
Arkamdan konuşup beste yapacağına, yüzüme konuş da düet yapalım.
Adam gibi sevenin aldığı uluslararası ödüldür, ‘yalnızlık!’
Meşhurdur benim kafası güzel sevmelerim, sen yeter ki gidiyorum de bileti ben keserim!
Ne kadar acıdır ki; öve öve bitiremediğiniz aşkınızı, söve söve bitirirsiniz!
Bizim tövbe ettiklerimiz milletin duası olmuş.
Vazgeçmeler mi? Yanından bile geçmedim… Sadece gidene yol verdim!
Ki sen benim sabrımsın. Dilerim bir gün selametim olursun.
Bu aşkı ikiye bölersek, sana eyvah düşer, bana eyvallah!
Keşke veteriner olsaydım, seni daha iyi anlardım.
Kaleyi sattım, filler isyanda, vezir intihar etti. Bu arada atları da serbest bıraktım! Çevremdeki piyonlardan zaten medet ummadım. Şimdi şah olduğunu düşünen varsa buyursun hamle yapsın!
Madem ki hatırı yok bunca senenin, namı namert olsun geri dönenin.
Yere çekim, suya kaldırma gücünü veren kudret, bana da senin yokluğunu kaldırma gücünü verir elbet. Rahat ol sen!
Dilerim ki ben olmadan huzur uğramasın yastığına, Allah rahatlık vermesin sana bana ait olmayan hiç bir omuzda!
Sen beni yenemedin. Çünkü ben seninle oynamadım.
Yazmak tarzım değil, ben sadece çizerim!
Kahkahalarım arasında aklıma gelip, gözlerimi yaşartman yok mu, ölüyorum o hallerine!
Samimiyet istiyorum artık, boğuldum dili süslü, ama yürekleri boş kişiliklerden!
Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.
Sokaklar dizi olmuş kaldırımların üstünde artistler, ellerini kollarını salla sallaya yürüyorlar.
Bilmiyorlar ki yönetmen biziz, istediğimize rol istediğimize yol veririz.
Kendinden nefret edip ayna parçalamak kolaydır. Asıl sorun ortaya çıkacak olan binlerce senin nasıl temizleneceği.
Delikanlıyız diyenler çok geçti bu alemden, her ortama giren delikanlı sanmasın kendini aniden.
Şekerli bir sakızdın ağzımda, çiğnerken de yorulmuştum aslında. Önce şekerin gitti sonra cıvıdın, daha fazla uzatmaya gerek yok dedim tükürdüm. Kim bilir kimin ayağına yapıştın?
Milletin etiket olduğu yerde fiyatı biz koyarız.
Benim rahat edemedim yerde hiç kimse istirahat edemez.
Bizi tanıyan tanır tanımayan randevu alır.
Benim sürdüğüm hayatın geri vitesi yok. Geçmişimi sadece dikiz aynasından seyrediyorum.
Kendimi ne zaman nokta kadar küçük hissetsem, anlamlı bir cümlenin sonunda buluyorum kendimi.
Kaderimizde varsa genç yaşta kefen giymek; geri vites nedir bilmez bu deli yürek.
Hayatı torpilli yaşayanlardan değilim. Sadece her şeye rağmen gülmesini biliyorum.
Navigasyona gerek yok, zaten herkes kendi yolunda.
Anlatmaya kalksam uzun sürer, anlamaya kalkma aklın gider.
Yorum Gönder